Su vücutta önemli bir rol oynayan, büyük işlevleri olan, canlı kalmak için oksijenden sonra gelen kritik maddelerden biridir.

Şimdi lütfen ayağa kalkın ve bir bardak su alın yazının devamını suyunuzu içerken okumaya devam edin.

Su Neden Bu Kadar Önemli ?

Çünkü su vücut ısısını düzenler, besinlerin, oksijenin, hormon ve antikorların hücrelere taşınmasını sağlar, organ ve dokuları korur.

Çünkü su akciğerleri nemlendirerek nefes almamızı kolaylaştırır. Lenf ve kan için çözücüdür.

Çünkü su moleküllerin oluşması için gereklidir. Proteinleri oluşturur, proteinler vücutta hücre yapımını sağlar, hücreleri yeniler.

Çünkü su eklemlerin etrafında koruyucu ve yağlayıcıdır. Gebelik esnasında bebeği saran kesenin içi su ile doludur.

Gerçekte vücudumuzun ne kadar katı ve sıvıdan oluştuğunu biliyor musunuz?

Vücudumuzun yüzde yetmişine yakın bir kısmı sıvıdır. Bu da bir erişkinde yaklaşık 35-40 litre demektir. Vücut bir günde 3-4 litre suyu terleme, nefes alma ve idrar yoluyla kaybeder. Vücut yeterli su alamadığında beyin tüm sistemleri hayati faaliyetleri korumak için sınırlar.

Yeteri kadar su içmezsek böbrekler kanı temizleyemez. Metabolizma altüst olur. Vücudumuza giren zehirli artıklar dokular ve eklemlere sızar. Bu yüzden yeterli su içmiyorsak vücudumuzu kirletiyoruz demektir.

Uzun vadeli susuzluk ciddi problemlere neden olur. Tansiyon, kan dolaşımı, sindirim, böbrek görevleri ciddi olarak etkilenmektedir.

Su vücudun soğutucusudur. Terleyerek vücut ısısı dengelenir, yeteri kadar su içilmediğinde yeterli terleme de olmaz ve fazla sıcak hissederiz. Fazla sıcak hissetmekle kalmaz, başımız döner çabuk yoruluruz, midemiz bulanır ve kusarız.

Su konsantrasyon için de önemli bir anahtardır. Beynin yüzde doksanı sudur ve vücudun ihtiyacı olan suyun yüzde 20′sini kullanır. Su yeterli olduğunda düşünme gücü artar. Eksikliğinde ise enerji düşer, bunalım, baş ağrısı, hafıza sorunları, kronik yorgunluk, alerji ve astıma kadar varabilen sonuçlar oluşur.

Kalbin yüzde yetmiş beşi, kanın yüzde sekseni sudur. Su içmek dolaşımı düzenler. Damar sertliği, yüksek tansiyon ve kolesterol su tüketimi ile engellenebilir.

Yukarıda da dediğimiz gibi böbrek susuz kaldığında yapacak hiç bir şeyi kalmaz ve kirli kan ve suyu döndürmeye başlar. Bu da böbreklere ağır hasar verir. Önce karaciğer böbreklere yardımcı olmaya çalışacaktır ancak bu da onun yağ ile ilgili işlevlerinin azalmasına neden olacak ve sonuçta şişmanlığa neden olacaktır.

s1Sağlıklı bir insan sahip olduğu her 7 kilo için 1 bardak günlük su tüketiminde bulunmalıdır.

Su tüketimini arttırmak romatizmal ağrıları da azaltacaktır.

Eklemlerin yüzde 22′si, kasların yüzde 75′i sudur. Eklem etrafındaki bağ dokuların esnekliğini sürdürmesi suya bağlıdır. Kıkırdaklar yeterince su ile beslendiği zaman rahatça hareket eder ve sürtünme zararları en aza iner.

Resmin bütününü görmeye başlamış olmalısınız. Nasıl ki bir arabanın ilerlemesi için benzine ihtiyaç varsa vücudun da suya ihtiyacı olacaktır. Depoyu dolu tutmazsak tüm sistemler kırmızı ışıklarını yani tehlike sinyallerini verecektir.

Vücuttaki su miktarının yüzde ikisinin azalması kısa vadede hafızayı etkilemeye başlar. Temel matematik işlemlerinde bile zorlanılır. Bu yazıyı okumakta güçlük çekeceksiniz.

Yüzde 3 kayıp ciddi sağlık problemlerine neden olacak ve sadece yüzde 15 kayıp vücudu ölüme götürecektir.

Yapılan bir araştırma nüfusun büyük çoğunluğunun günde 5 bardak su içtiğini ortaya koymuştur. Bu olması gereken en az miktardan 3 bardak azdır. Günlük olarak içilen çay, kahve ve kola gibi sıvılar asla suyun işlevine sahip olmadığı gibi idrar arttırıcı etkileri bulunmaktadır. Yani içtiğimizden çok daha fazla sıvı kaybetmemize neden olur. Elbette ki çay kahveyi bırakmak zorunda değiliz ama aldığımız sıvıları içtiğimiz su hesabına katmamamız gerekiyor. Sadece günde en az 8 bardak su içmiş olduğumuzdan emin olalım yeter. İçilen her bir bardak çay, kahve için bir bardak fazla su içmeyi ihmal etmeyelim.

Şimdi muhtemelen bir bardak su daha almaya gitmek üzeresiniz. Biz sizi fazla tutmayalım.

||||| Like It 3 Beğen |||||