Birçok öğretmen arkadaşım okuma yazma öğretim sürecinin ne kadar zor geçtiğini bilirler. Özellikle gelişmekte olan ülkeler statüsünde olan Türkiye’de bu sorunu daha şiddetli yaşamaktayız.
Üniversitelerde bütün öğrencilere Ses Temelli Cümle yöntemi öğretildiği halde, mezun olup mesleğe başlayan birçok öğretmen arkadaş heceleme yöntemini kullanmaktadır. Heceleme yöntemi zaman ve uğraş alanlarında kazanım sağlasa da öğrencinin geleceği ile alakalı ciddi sorunlar barındırmaktadır.
2000’li yıllarla birlikte hayatımıza giren Hızlı Okuma etkinlikleri, kitapları ve kursları temel olarak bütünü görme olgusundan bahsetmektedirler. Bütünü görmesini amaçladığımız öğrencilerimiz heceleme metodu ile bunu yapamamaktadır.
Heceleme
Okumayı heceleyerek anlamaya çalışmak ya da seslendirmek gerek algılama gerekse zaman yönünden sakıncalıdır, çünkü düşünce herhangi bir şeyi bütün olarak algılar (Güneş, 1997: 251).
Hecelemeden dolayı düşünce sistemleri arasında tam olarak bir bütünlük sağlanmadığı zaman gerek dil becerilerinin gelişimi gerekse kavrama kabiliyeti zarara uğrayabilmektedir. Bu engel, fonksiyonel okumanın dışına çıkarak istendik okuma davranışının önüne set çekmektedir. Bu yanlış okuma oldukça yorucu bir okumadır.
Heceleyerek okuma, okuma hızı açısından engelleyicidir. Bunun yerine bütünü görme yoluna gidilmelidir (Sever ve Bşk. 1990: 11).
Heceleme davranışı, öğrenmekle öğrenmeme arasında kalan bir süreçtir. İlk okuma döneminde tüme varım yönteminin kullanılması bu sonucu doğurmuş olabilir. Harften heceye, heceden sözcüğe, sözcükten cümleye doğru bir sıra izlenirse heceleme davranışı oluşabilir. Bu durum hızlı okumayı ve anlamayı düşürür.
Heceleme tekniği, bütün olarak kavrama yaklaşımına ters düşmektedir. Çünkü beynin hızı, görme hızından daha fazladır. Hecelemede beyin yorulur ve okuma zevki körelir.
Çözüm Önerileri
-
Resimleme metodu uygulanmalı,
-
Cümleyi oluşturan öğeler birlikte verilerek ezberletilmelidir,
-
Daha sonra kelimeye, en sonunda da heceye geçilmelidir,
-
Görme yelpazesi genişletilmelidir.
Keşke yine cümleden harfe gidişe dönülmesi gerektiğinin farkına varabilse Milli Eğitim Bakanlığımız. Bir Türkçe Öğretmeni olarak önce sesin verilip gereksiz yere hecelemeye alıştırılan öğrencilerimi gördükçe üzülüyordum onların adına. Şimdi ise 2. sınıfa gittiği halde heceleyerek okumasına engel olamadığım oğlum için de üzülüyorum artık. Yanlış yöntemler öğrencilerimizin okuduğunu anlamamasına yol açıyor maalesef. En üzücü kısmı da bunu bizim gibilerin fark edip de başımızda bizim adımıza karar verenlerin fark edememesi…